Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir? Panik Atak Tedavisi Nasıldır? Eskişehir Psikolog İlker Küçük
Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir? Panik
Atak Tedavisi Nasıldır? Eskişehir Psikolog İlker Küçük
Eskişehir’de Uzman Psikolog İlker Küçük, panik atak tedavisine destek olmak için
psikoterapi çalışmaları yapmaktadır. Eskişehir’de Panik Atak Tedavisi
için psikoterapi desteği alma eğilimi giderek artmaktadır. Panik Atak Sorunları
psikoterapi yardımıyla çözülebilmektedir.
Panik atak, ansızın başlayan, kişiyi büyük bir
gerilim içinde bırakan yoğun sıkıntı ve korku nöbetleridir. Panik atağı bazen durup
dururken, birdenbire başlar, bazen akla onu düşündüren bir uyaranın gelmesiyle
tetiklenir, giderek şiddetlenir, şiddeti birkaç dakikadan on dakikaya
kadar geçen bir sürede en yoğun düzeye çıkar. Çoğu zaman 10 -30
dakika süre seyrek olarak da bir saate kadar uzar. Ardından kendiliğinden
geçer.
Göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma, çarpıntı, kalbin kuvvetli
ya da hızlı vurması, terleme, nefes darlığı veya boğulur gibi olma,
soluğun kesilmesi, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecek gibi
olma, uyuşma ya da karıncalanma, üşüme, ürperme veya ateş
basması, bulantı ya da karın
ağrısı, titreme ya da sarsılma, kendini veya çevresindeki
kişileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme, kontrolünü kaybetme veya çıldırma
korkusu, ölüm korkusu başlıca panik atak belirtileridir.
İlk atak genellikle hiçbir neden yokken birdenbire başlayan
çarpıntı, terleme, göğüste sıkışma, nefes darlığı, baş dönmesi, dengesizlik,
fenalaşma veya baygınlık belirtileri kişiyi dehşete düşürür. İnsan kalp krizi
geçirdiğini veya felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir ölüm korkusu
yaşar. Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik hissi, kedisini veya çevresini
bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla kontrolü
kaybetme ya da çıldırmaya başladığını düşünerek kendisi ya da
çevresindekilere bir zarar vermekten korkmaya başlar. Hasta genellikle hemen en
yakın doktora ya da acil servise götürülür. Orada yapılan muayeneler, uygulanan
birçok tetkik sonucu hiçbir bedensel bozukluk saptanamaz. Hastaya çoğu kez
sakinleştirici bir iğne yapılır ve bir şeyiniz yok denilerek eve gönderilir.
Bir süre sonra panik atakları tekrarlar. Hasta her yeni atak
ile aynı dehşeti ve korkuyu yeniden yaşamaya ve acil servislere taşınmaya
başlar. Her seferinde yeniden muayene, yeniden incelemeler yapılır, ancak, yine
belirgin bir bedensel hastalık bulunamaz.
Hasta, kalbinde ya da beyninde kötü bir hastalık bulunduğuna, ama tanının
konulamadığına inanmaya başlar. Bazen de yanlış tanı konularak hastaya değişik
ilaçlar verilir, fakat bunlar nöbetlerin tekrarlanmasını önleyemez. Bazen panik atağı geçiren
kişilerde mitral valv prolapsusu saptanır.
(Bir veya her iki mitral kapakçığın sistol sırasında sol atriuma bombeleşmesi
ile karakterize bir kapak hastalığıdır.) Bu genellikle hayati ve önemli önemli
belirtilere yol açmayan bir kalp patolojisidir ve toplumda pek de nadir
görülmez. Bazı kardiyologlar böylesi durumlarda panik ataklarının tüm
belirtilerini mitral valf
prolapsusuna bağlama eğilimi gösterirler ki, o da hastaya
gereksiz vakit kaybettirir, üstelik yine gereksiz yere kişi de kalp hastalığı
korkusu ( kalp nevrozu )
yerleşebilir. (Geçmişte özellikle askeri hekimlikte kullanılan bu terim –kalp
nevrozu –özellikle fazla heyecanlı kişilerde – ya da kendini fazla
dinleyenlerde – duygusal uyaranlarda ortaya çıkan çarpıntı, fenalık
hissi, tansiyon düşmesi, bayılma tablosuna ifade ederdi. )
Beklenti anksiyestesi:
Ataklar tekrarlanmaya devam ettikçe hasta, ataklar arasındaki dönemde
gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağını beklemeye
başlar. Bu endişeli bekleyişiyle beklenti anksiyetesi adı
verilir. Atakların çoğu zaman belirsiz zamanlarda ve yerlerde kaygıyı daha çok
arttırır. Ataklar sıklaştıkça kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da
kontrolünü kaybedip çıldırma korkuları pekişir.
Yoğun ve sürekli üzüntü: Hastalar evde kimsenin
olmadığı bir zamanda kalp krizi geçirmekten ve hastaneye ulaşamadan ölmekten ya
da kontrolünü kaybederek çıldırmaktan, o ruh haliyle intihar etmekten, ya da
yakınlarına yaralayıcı zararlar vermekten, başkalarının bulunduğu ortamda denetimsiz
ve garip davranışlarda bulunarak küçük düşmekten korkarlar. Bu
düşüncelerin sürekli akla gelmesinden dolayı da yoğun bir üzüntü duyarlar.
Bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında
gerçekleşeceğine inandıkları felaketlere karşı bazı önlemler almaya ve kimi
davranışlarını değiştirmeye başlarlar. Ataklara neden olabileceğini
düşündükleri etkinliklerden, yiyecek ve içeceklerden vazgeçerler.
Ataklara karşı evden çıkarken alkollü içecek veya ilaçlar kullanırlar. Ataklar
sırasında kullanmak üzere yanlarına ilaç, su vb. taşırlar. Ataklar sırasında
olabileceklere karşı önlem alırlar. Bu hastalar, gerektiğinde tıbbi yardıma
çabuk ulaşabilmek için hastane veya acil servis bulunan yerlerden uzaklaşmamayı
tercih ederler.
eskişehir psikolog panik atak |
ESKİŞEHİR PSİKOLOG İLKER KÜÇÜK
Uzman psikolog ve psikoterapist İlker KÜÇÜK Eskişehir’de
hizmet vermektedir.
Eskişehir'de psikolog ve psikoterapi randevusu için
Eskişehir'de panik atak tedavisi için psikoterapi giderek
yaygınlaşmakta olan bir terapi alanıdır. Eskişehir’de Uzman Psikolog İlker
Küçük tarafından panik atak tedavisine destek olmak için panik atak nedir?
Panik atak belirtileri nedir? Panik atak tedavisi nasıldır? Panik atak
psikoterapi çalışmaları yazımızda açıklanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder